Hani bazı kitaplar vardır, bittirdiğiniz için hüzünlenirsiz ve aynı duyguları tekrar yaşamak için kitabı bir daha okumak istersiniz.. Ya da çok beğendiğiniz bir film vardır hani her izlediğinizde sizi çok etkiler ve etkisi uzun süre geçmez..
İşte Bozcaada da benim için öyle bir yer.. Her gittiğimde beni şaşırtan, büyüleyen ve sanki yenileyen bir ada.. Mavi-beyaz evleri, lavanta kokusu sinmiş sokakları, hepsi birbirinden farklı dekore edilmiş ama her ayrıntısında "ben adalıyım" diyen butik otelleri, şirin balık lokantaları, muhteşem lokması, özel üretim şarapları, insanı büyüleyen rüzgar gülleri, mutluluk veren ve insanı gülümseten hediyelik dükkanları daha saymakla bitiremeyeceğim bir sürü özelliklere sahip bir ada Bozcaada. Herzaman gitmek istediğim ve döndüğümde ise uzun süre etkisinden kurtulamadığım bu mistik adayı görmenizi ve mutlaka iki üç gün kalmanızı öneririm sizlere..
Ada Rum tarafı ve Türk tarafı olarak iki bölümden oluşsa da Rum ve Türk halkının uzun seneler birlikte yaşamış olmasından dolayı muazzam bir kültür sentezi ortaya çıkmış. Bu sentezin tüm yaşadıkları alanlardan yedikleri yemeklere kadar yansıdığını görebiliyorsunuz. Ayrıca ada sakinlerinin birbirlerine ve tarihi bir çok olaya tanıklık etmiş olan güzel adaya göstermiş oldukları saygı ve sevgi takdir edilesi gerçekten..
Eğer birgün gitmek isterseniz benim gezilerimden naçizane önerilerim şunlar olur sizlere :)